Dokunulmazlık!..

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eşkiya dünyaya hükümran olmaz! Olmamalı

Türkiye Cumhuriyetinin Milletvekilleri bu dokunulmazlığı yanlış anlıyor.

Milletvekili mi oldun?

Önüne gelene, asker, polis, memur, amir, bürokrat, halk demeden hakaret edebilirsin, aşağılayabilir, tüm kanunları çiğneyebilir, hertürlü ayrıcalığı talep edebilirsin diye anlıyorlar.

Hatta sadece Vekiller değil, hanımları, evlatları, anne ve babaları, hamili kart sahipleri, hamili kartın suyunun suları da aynı anlayışa sahip.

Hindistandaki kast sisteminde “Dokunulmazlar” diye bir sınıf var. Bunlara tecavüz, mallarını gasp, hakaret, hertürlü aşağılama üst kastlardakilere serbest.

Hatta bu dokunulmazlar sınıfından biri, üst kastlardan birine eliyle dokunsa, elini sıksa, kızını, oğlunu ayartıp evlenmeye kalksa, kimliğini gizleyip onların çalıştığı işletmede işe girse diğerlerince öldürülmesi normal.

Bu dokunulmazların çocuklarına eğitim hakkı vs de yok. Bunlar kanalizasyon temizleyecek, pis işleri yapacaklar vs.

Bizler, 100 yıllık Cumhuriyetimizde Milletvekili değil, halkı aynen Hindistandaki “dokunulmaz sınıfı” olarak gören ayrıcalıklı bir “Brahmin” sınıfı olan Vekillik sistemi oluşturduğumuzun farkında değiliz.

Milletvekillerinin bu pervasızlıklarını o kadar kanıksamışız ki onların halka, askere, bürokrata, polise, amire, memura, esnafa, işinsanına hatta kendimize dahi hakaretlerine sessiz kalıyoruz.

Bizim Vekillerin yaptıklarının ondabirini ileri demokrasilerde yapan Vekilleri polisler ters kelepçe ifadeye götürülüyor.

Gene bu ileri demokrasilerdeki vekiller, bizdekilerin yüzdebir değil bindebir değil, yüzbinde bir yolsuzluğunu yaptıklarında veya ayrıcalık uygulattıklarında Vekillikten istifa etmek zorunda kalıyorlar.

Avrupa’da birçok vekil, kendi el ilanlarını çoğu zaman tek başına dağıtıyor, bisikletinin arkasında küçük bir römorkla masa ve şemsiye taşıyıp standını kurup seçmenini bilgilendiriyor. Bizdeki gibi 300-500-1000 araçlık konvoylarla karşılanmıyor.

CHP’li Tanal gibi, asker, polis kovaladıktan sonra kamuoyu baskısından 2 saat daha vekil olarak kalamıyor. Zaten polisi, askeri kovalamak şöyle dursun söz dahi söylemeye kalktığında derdest edilip karakola götürülüyor.

Öyle çakarlı araç neyim kullanamıyor. CHP’lisi polis, asker kovalar, HDP’lisi polise, askere tokat atar, hakaret eder, MHP’lisine polis çizmesini giydirir, Ak Partilisi askeri, polisi, valiyi karşısına dizer, IYI Partilisi askere, şehite söver… kim bunlar?

Bu hakkı hangi kanun, yasa veriyor bunlara? Bu hakları veren yasalar varsa kimler ne aralık çıkardı bunları? Bu densizlikler böyle ila nihaye devam mı edecek?

Biz, dokunulmazlığı kanun tanımamazlık olarak anlamışız.

Maalesef vekil değil kendi reylerimizle bir nevi kanun, hukuk tanımaz “eşkiya-anarşist” arası birşey seçiyoruz.

Birde “fişleme yasası” çıkardık, terör, anarşist, tehlikeli oluşum, örgütler, gruplar vs’ye meyyal ve üye insanların çeteresini tutamıyoruz.

Sevgili dostlar,

Alman Anayasayı Koruma Dairesi (Verfassungaschutz) ülkede kaçbin sol radikal, sağ faşist radikal, dini radikal, kaç terör yanlısı var hepsinin sayısını biliyor, bu insanların çeteresini tutuyor, takip ediyor.

Sadece terör gruplarını değil Alman devletinin ulusal ve internasyonal çıkarlarına ters lobi faaliyetlerini bile bu kapsamda takibata alıyor, bu gruptan insanlara dini, siyasi, sosyo-kültürel, ticari, hukuki(!) baskı ve şantajlarla ayar veriyor. Bizim ülkenin milletvekilleride askere, polise;”liste tutamazsın” diye fiili saldırıyor.

Ben size söyleyeyim!

Ne böyle sınırsız dokunulmazlık sahibi Milletvekilliği olur ne de böyle bir ülke!
Bu konuda istisnasız tüm partiler, gelmiş, geçmiş tüm iktidarlar ve vekiller sorumludur.

Baş sorumlusuda bu olayları gören ama bunlara tepki vermeyen, vekili seçmen olarak seçip atayan asil ve asıl seçmen yani millet sorumludur.
Herşeyin …..u çıkarmakta niye bu kadar mahiriz bilemedim!