BAZEN ÇOK ÇOK GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR…
FATİH GÜLLAPOĞLU-Almanya’nın Frankfurt kentindeki Türk-Alman Klübü’nde bundan 36 yıl önce, 1988’de aralarında doktorlar, Türk ve Alman işadamları, hatta bazı Alman parlamenterlerin de olduğu Türk-Alman Sağlık Vakfı isminde bir vakıf kuruldu.
Bu vakıf bir süre sonra Frankfurt’a 70 km. Uzaklıktaki 80 bin nüfuslu küçük bir şehir olan Giessen kentinde ünlü kalp uzmanlarımızdan Dr. Yaşar Bilgin’in başkanlığında faaliyet göstermeye başladı.
Giessen küçük bir kentti, ama Giessen’de büyük bir üniversite (Giessen Ülniversitesi) ve bu üniversitenin büyük bir hastanesi olan Tıp Fakültesi de vardı.
Dr. Yaşar Bilgin büyük bir inat ve gayretle, kurduğu küçük ama çalışkan bir ekiple bu vakfı adeta bir nakış gibi işleyerek biraz sonra anlatacağım, Alman Federal Hükümeti’nin de gururla örnek olarak gösterdiği dev bir kuruluş haline geldi.
Başta sağlık olmak üzere, eğitim ve uyum konusunda çok büyük adımlar attı ve atmaya devam ediyor. Vakıfa, Hessen Eyaleti Hükümeti ve Almanya Federal Hükümeti, Avrupa Birliği ve büyük Alman Vakıfları proje bazında giderek artan miktarlarda maddi destek ve bağış veriyorlar.
Vakfın tüm maddi hareketleri her yıl Maliye Bakanlığı ve Alman Sayıştayı tarafından da denetleniyor.
Bakın bu vakıf şimdi neler yapıyor ve nasıl büyük bir faaliyet kompleksine sahip oldu? İşte cevapları:
– Türkiye’de eğitim görmüş Türk hekimlere burs verip, Almanya’da uzmanlık eğitimi almalarını sağlıyor. 100’ün üzerinde Türk hekime uzmanlık kazandırdı. Bu hekimlerden bazıları Türkiye’de, bazıları Almanya’da hizmet veriyor.
– Almanya’daki binlerce Türk hasta, bu hekimler sayesinde Türkçe sağlık hizmeti aldılar va almaya devam ediyorlar.
Laf aramızda, zamanın Başbakanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal ile eşi Semra Özal da Dr. Yaşar Bilgin’e Giessen’de muayene oldu.
– Almanya’da doğan binlerce Türk gencinin tıpta hemşire ve tıp elemanı olarak yetişmesini sağladı ve sağlamaya devam ediyor.
Bu gençlerimiz daha önce ağırlıklı olarak araba tamirciliği, berberlik ve kuaförlük alanlarına yöneliyorlardı.
– Almanya’da yabancı çocuklarının da olduğu 56 şehirdeki bir çok kreşte uluslararası eğitim veriyor. Bu kreşler için gönüllüler grupları kurdu.
Bu kreşlerde eğitilen başta Türk çocukları olmak üzere binlerce çocuk, eğitim alanında diğer yabancı çocuklarına göre daha yüksek başarılar elde etmeye başladılar.
Bu çalışmalar örnek oldu ve Almanya genelinde yaygınlaşmaya başladı.
– Almanya’nın diğer bölgelerinde dil anlaşmazlığı çeken hekim-hasta ilişkilerine yardımcı olmak için ücretsiz telefon servisi hizmeti yaptılar.
Günde 30-40 telefon hizmeti yoğunluğu düşünüldüğünde her bir yılda kaç bin doktor ve hastaya hizmet verildiği görülebilir.
Şimdi Türk doktorların sayısının artması nedeniyle artık daha az telefon gelmeye başladı
– Üniversite Hastanesi bünyesinde Türk, Kürt ve Arap doktorların çalıştığı, “Kültürler Arası Tıp Merkezi”ni kurdu.
Burada sadece yabancı hastalara hizmet veriliyor. Bu üç dil dışında başka bir dilde konuşan hastalar var ise, tercümanlar aracılığı ile tedavi oluyorlar.
Üniversitedeki Almanlar dahil olmak üzere tıp talebeleri de bu merkezde zorunlu hizmete ve derslere tabi tutuluyorlar.
– Yıllardan beri Tüm Almanya çapında, kültür evlerinde, camilerde ve cemevlerinde, Türk tv’lerinde Türklere halk sağlığı eğitim seminerleri veriyorlar.
– Alman Sağlık Bakanlığı aracılığıyla, Alman doktorlarına kültürler arası Tıp konulu eğitim programları uyguluyorlar.
– Almanya ve Türkiye’deki birçok üniversite ve bilim kuruluşu arasında köprü olarak işbirlikleri sağlıyorlar.
– Hessen Eyaleti Başbakanlığı himayesinde Frankurt Pauls Kilisesi’nde 100 bin Euroluk “İbni Sina Ödülü” veriyor.
– Almanya Cumhurbaşkanlığı ve Federal Başbakanlığı himayesinde 10 bin Euro “Genç Ödülü” veriyor.
– Gölcük depreminde binlerce ton gıda ve ilaç yardımı yaptı. İçerisinde kreş ve poliklinik olan bir Anne-Çocuk merkezi kurdu. Binalarını yaptı.
– Son büyük depremlerde tonlarca ilaç yardımının yanı sıra, Kızılay’a insan albumini yardımı yapıldı. Bunun yanı sıra konteyner ev yardımlarında bulundu.
– Almanya’daki ırkçılığa karşı projeler yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.
– Almanya’da çok sayıdaki sağlık çalışma grubunun faal üyelik görevlerini de sürdürüyorlar.
– Vakıf Türkiye’den hiçbir maddi destek almıyor!
VE SON BÜYÜK DEV ADIMLAR
Vakıfa idare binası olarak tarihi bir köşk tahsis edildi. Ayrıca üniversite hastanesi yeni bir binaya taşınınca, eski binayı vakıf satın aldı.
6 dönümlük bu kompleks yabancı öğrencilere ve yabancı hasta yakınlarına tahsis edilecek.
Bu kompleksin adı “Wilkommen Haus” (Hoşgeldin Binası) olacak…
Bu vakıfa, kurulduğundan beri, hem gazeteci olarak, hem de televizyoncu olarak haber ve programlarımla destek vermekten dolayı büyük mutluluk duyuyorum.
Ayrıca, yine desteklerini esirgemeyen tüm meslektaşlarıma ve medya kuruluşlarımıza da teşekkür ediyorum.
Bu başarı öyküsünün en büyük pay sahibi arkadaşım, dostum Dr. Yaşar Bilgin’i de hem kutluyor hem de bir Türk vatandaşı olarak kendisiyle gurur duyuyorum.
KISSADAN HİSSE: Eğer iyi niyetliysen, eğer çalışkansan, eğer beynini topluma faydalı hizmetler için çalıştırıyorsan; milliyetine, rengine ve dinine bakılmadan başta Almanya olmak üzere, Avrupa ülkelerinde tüm kapılar sana açılır ve dev başarılara da imza atarsın.
20 Ocak 2024-Fatih Güllâpoğlu
02:00
News
Avrupa
Avrupa
Genel
Avrupa
Avrupa
Avrupa
AVRUPA
