AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş Çanakkale'de konuştu:

ÇANAKKALE (AA) – AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Yunanistan'la olan meseleleri görüşerek, konuşarak, müzakereyle çözmek istediklerini belirterek, "Ama Yunanistan başkalarının kuyruğuna takılarak kendilerinin sırtını sıvazlayanlara asla prim vermesin ve meseleleri içinden çıkılmaz, çözülmez bir hale getirmesin." dedi.

Kurtulmuş, Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde belediye tarafından bu yıl 37'ncisi düzenlenen Kiraz Festivalinin kapanış törenine katıldı.

Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Numan Kurtulmuş, Ege'deki Yunan adalarının silahlandırılmasına tepki gösterdi.

Bu durumun bölge barışına yardım etmeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, "Burnumuzun dibinde, Adalar Denizi'nde sivil adalar olması gereken hemen Ege'de şurada, karşımızdaki adaların silahlandırılması, bölge barışına asla ve asla yardım etmez, bölge barışına hizmet etmez. Buradan komşumuz olan Yunanistan'a şunu söylemek istiyoruz. Bizim işimiz barışladır. Bizim işimiz kardeşlikledir. Bizim işimiz dostlukladır." diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, bu konuların konuşularak halledilebilecek meseleler olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Biz Yunanistan'la olan meselelerimizi de görüşerek, konuşarak, müzakereyle çözmek isteriz. Ama Yunanistan başkalarının kuyruğuna takılarak kendilerinin sırtını sıvazlayanlara asla prim vermesin ve meseleleri içinden çıkılmaz, çözülmez bir hale getirmesin. Türkiye ne Doğu Akdeniz'de, ne Mavi Vatan'da, ne Adalar Denizi'nde, ne de bütün bu coğrafyada hiçbir hakkının çiğnenmesine göz yummayacak, müsaade etmeyecektir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Madrid'de NATO zirvesine katılacağını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Biz oyun oynamıyoruz. Biz şaka yapmıyoruz. Burnumuzun dibinde terör örgütlerinin kimler tarafından beslendiğini, Türkiye'ye 40 yıldır bela edilen PKK, PYD, YPG ve benzerlerinin Türkiye'nin başına ne çoraplar ördüğünü, ne büyük bir maliyet ödettiğini hepimiz biliyoruz. Bunlara destek ise dost gibi görünen bazı ülkelerden geliyor. Silah veriyorlar. Siyasi destek veriyorlar. İstihbarat desteği veriyorlar. Ve Türkiye'nin ayaklarına çelme taksınlar diye bu örgütlere destek veriyorlar. Bu millet dost görünen ülkelerin asla ve asla terör gruplarına yardımcı olmalarına onlara destek vermelerine razı olmaz, müsaade etmez. Onun için bir Müslüman bir delikten iki kere ısırılmaz."

Kurtulmuş, tekrar NATO'ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinden önce teröre destek vermelerini gözden geçirmesini, bir daha Türkiye'ye zarar veren bu terör örgütleriyle hiçbir şekilde irtibatların olmamasını sağlamak istediklerini anlattı.

Bunu sağlamayı ümit ettiklerini kaydeden Numan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye karşıtları, Türkiye düşmanları, korudukları kolladıkları terör örgütleri, sırtlarını sıvazladıkları birtakım devletler. Bütün bunlara rağmen Türkiye güçlü büyük Türkiye istikametinde yürüyüşüne devam edecektir. Yeter ki bir olalım, beraber olalım ve hep birlikte daha güçlü Türkiye için canla başla çalışalım."

Kurtulmuş, Çanakkale'nin tabiri caizse Türkiye'nin geçmiş hatırasının çok canlı olduğu önemli bir yer olduğunu hatırlattı.

1915 Çanakkale Köprüsü'nün sadece Lapseki'yle Gelibolu'yu bağlamadığını vurgulayan Numan Kurtulmuş, "Bu köprü sadece iki kıtayı birleştiren bir köprü değil. Dünyanın en büyük mühendislik harikalarından birisi olan bir köprü değil. Dünyanın en büyük ayak açıklığına sahip olan köprülerinden birisi değil. Avrupa'nın en muhteşem köprülerinden birisi değil. Türkiye'nin geçmişiyle muhteşem geleceği arasındaki bir bağlantıdır, bir simgedir, bir göstergedir. İnşallah Türkiye daha ileriye doğru gidecek. Daha güçlü bir şekilde dünyanın dört bir tarafında sözü ve hükmü geçen yeniden büyük Türkiye olacak. Bunun için dünya görüşlerimiz farklı olabilir. Siyasi tercihlerimiz farklı, istikametlerimiz farklı olabilir. Ama hepimiz aynı yöne doğru bakacağız. Baktığımız yön, yeniden güçlü büyük Türkiye istikameti olacaktır. Türkiye'ye daha büyük, daha güçlü olmak yakışır. Sorunları çözmek için daha güçlü olmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

Programa katılan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise Lapseki ile Yenice arasındaki mesafenin 120 kilometre, aynı noktadan Yunanistan'ın İpsala sınır kapısına olan mesafenin 120 kilometre olduğunu söyledi.

1915 Çanakkale Köprüsü'nün tamamlanmasıyla ve rahat geçiş imkanıyla beraber Avrupa'ya bir adım daha yaklaşıldığını hatırlatan Turan, "Biz bölgemizde kavga istemiyoruz. Biz bölgemizde endişeli bir süreç istemiyoruz. Ekonomimizi büyütmek, demokrasimizi büyütmek, ülkemizi büyütmek istiyoruz. Kirazımızı 120 kilometre ileride Avrupa'ya otoban üzerinden ihraç etmek istiyoruz. Zaman zaman en yakın komşumuz Yunanistan diplomatik teamüllere uymayan siyasi ahlaka aykırı, gereksiz, anlamsız çıkışlar yapıyor, açıklamalar yapıyor. Bizim derdimiz ürettiğimiz kirazın, şeftalinin Avrupa'ya Yunanistan üzerinden ihracının önünü açmak. Hiçbir başka talebimiz yok. Ancak şunu söylemek isterim, kim yanlış yaparsa tarihteki hatırasına bir kez daha baksın. Şu karşı topraklarda Seyit Onbaşı'nın, Yahya Çavuş'un, Anafartalar Kahramanı Atatürk'ün hatırası bugün Lapseki’de yaşıyor. Tarihe bakılsın. Ona göre cevap verilsin." şeklinde konuştu.

Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz da güzel bir festivalin tamamlandığını belirterek, "Lapseki'mizi tanıtmak, geleneklerimizi yaşatmak bir ve beraber olmak, şehrimizin değerlerini tüm Türkiye ile paylaşmak noktasında festivalimizin öneminin çok büyük olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından festival kapsamında düzenlenen Ziraat-900 ve diğerleri kategorilerindeki kiraz yarışmasında ilk 5'e giren üreticilere ödülleri verildi. Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz festivale destek veren kişilere teşekkür plaketi takdim etti.

Törene, Lapseki Kaymakamı Dr. Fatih Çelikkaya, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ ile protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Havai fişek gösterisinin ardından sanatçı Zara konser verdi.