DOLAR

34,2255$% 0.25

EURO

37,1141% 0.09

STERLİN

44,6384£% 0.35

GRAM ALTIN

2.978,96%0,85

ÇEYREK ALTIN

5.033,00%0,75

BİTCOİN

2316789฿%0.69562

Öğle Vakti a 12:54
Amsterdam ÇOK BULUTLU 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Ahmet Algan

Ahmet Algan

23 Ağustos 2024 Cuma

Almanya ve Türkiye’de Üniversite Eğitimi

Almanya ve Türkiye’de Üniversite Eğitimi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
  • Ahmet ALGAN/Yüksek Makine Makine Mühendisi 

İki ülkede yüksek öğrenim istatistiği şunu gösteriyor:

Ülke Ünüversite talebesi Yurt kapasitesi
Almanya 2,4 Milyon 240 bin
Türkiye 8,4 Milyon 840 bin

 

BİRİNCİ SORUN: İSTİHDAM

Türkiye de yüksek okullarda okuyan talebeler Almanya rakamlarının tam dört katıdır. Üniversiteyi bitirenler bu sebepten istihdam edilememektedirler.

Türkiye de Üniversitelerin yarısından fazlası kalifiyeli meslek sahibi eleman yetiştiren ‘Meslek Yüksek Okulları’na dönüşmesi şarttır.

İşverenler şu anda kalifiyeli meslek sahibi eleman bulmakta zorlanmaktadırlar. İşverenler Meslek Yüksek Okulları ile işbirliğine girerek kalifiyeli elemanın yetişmesini ortaklaşa sağlamalıdırlar.

Aksi takdirde üniversitede teori eğitimi görmüş ama iş hayatına uzak ve iş verenin işine yaramayan işsizler ordusu üretmiş olacağız.

İKİNCİ SORUN: YURT KAPASİTESİ

Türkiye de olduğu gibi Almanya’da da her 10 üniversite talebesinden biri yurt yeri bulabilmektedir. Başka bir şehirde okumak isteyen talebeler yurt kapasitesi yeterli olmadığı için kiralık bir dairede kalmak mecburiyetinde kalmaktadır.

Kiralık dairelere üniversite öğrencileri tarafından talebin çoğalması kiralarında artmasına sebep olmaktadır. Veliler çocuklarının yüksek okul diplomasına sahip olması için olmadık maddi fedakarlıkta bulunmaktadırlar. Arsasını, dairesini, arabasını satmak mecburiyetinde kalan, 2. bir yan iş tutan veli sayısı az değildir.

Veliler bu maddi külfetten nasıl kurtulabilirler?

Talebeler anne ve babalarının evinde kalıp kendi şehirlerinde okumuş olsalar kira ödemeyecekler, çamaşırları yıkanacak, yemekleri pişecek ve velilerde çocuklarını okutmak için mal ve mülklerini satmak mecburiyetinde kalmayacaklardır.

Başka bir şehirde istedikleri üniversitede okumak isteyen talebeler KYK yurtlarında kalarak masrafları minimuma indirecekler.

KYK yurtlarının Almanya’da olduğu gibi her on üniversite talebesinden biri kadar kapasitesi olduğu için diğer şehirde okumak sadece çok başarılı %10’a giren talebeye mahsus olması ile mümkün olacaktır.

Ezberci bir eğitim sınav sisteminden nasıl kurtulunulur?

İlk önce üniversiteye giriş imtihanlarının kalkması icap edecektir. Almanya’da olduğu gibi üniversitede belli dalları okumak için not ortalaması baz alınabilir.

İlk, orta ve lisede 12 yıl okuyan bir talebenin okul notları ortalaması o talebenin çalışkan bir talebe olup olmadığı delili için yeterlidir.

İlk %10’a giren başarılı öğrenci bu metotla tesbit edilebilir. Böylece veliler de sınav hazırlık kurs masraflarından kurtulmuş olurlar.

ÜÇÜNCÜ SORUN: AHLAK ve BAŞARI

Türkiye’de 8,4 milyon üniversite öğrencisi sosyal kontrolden uzak başka şehirlerde okudukları için hem kendilerinin hem de yaşadıkları şehirlerdeki halkın ahlakını bozmaktadırlar. Bu sebepten talebelerin üniversitelere yerleşimi büyük ölçüde velinin ikamet ettiği şehirde gerçekleşmesi lazımdır.

Bilhassa dini temeli olmayan ve his/aşk kontrolü yapamayan gençlerimiz de “sevgili” hayatından, haramdan, şiddet ve ölüm olaylarına kurban gitmekten, vaktini ve enerjisini okul yerine diğer cinsine odaklamaktan kurtulmuş ve okul hayatında daha başarılı olacaklardır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.