34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
3400783฿%-0.41577
20 Ekim 2024 Pazar
Türkiye'de Liyakat ve Vurdumduymazlık Sorunu!..
Sıra kimde?
Gemici'den Alman vatandaşı yurttaşlarımıza: 'Türk Vatandaşlığı İçin Başvurun'
Miço Şaşırma, Sabrımızı Taşırma!..
Riba, Ülkemizi Vatan mı edinmiş?..
Şeyhliğimi İlan Ediyorum!..
– Önder AKGÜN
(Askeri eğitmen, Yazar, Stratejist)
Son zamanlarda yaşanan yerel, bölgesel sıcak çatışmalar, krizler ve ortaya çıkan global riskler nedeniyle nükleer silahlar ve nükleer tatbikatlar daha fazla dünya gündemine gelmeye başladı.
Özellikle, NATO’nun nükleer tatbikatı çok önemli ve dikkat çekiyor. Steadfast Noon tatbikatı , NATO’nun yıllık nükleer tatbikatıdır ve ittifakın nükleer caydırıcılık kapasitesini test etmek ve geliştirmek amacıyla düzenlenir.
Tatbikata, ABD, Hollanda ve Belçika gibi çeşitli NATO üyelerinin nükleer kapasiteli savaş uçakları (F-16’lar ve B-52 bombardıman uçakları gibi), gözetleme, yakıt ikmal ve elektronik harp uçaklarıyla katıldığı biliniyor.
Gerçek nükleer silahlar kullanılmasa da, nükleer senaryoları simüle etmek için sahte bombalar kullanılır. 2024 tatbikatı, Belçika, Hollanda ve Batı Avrupa’nın diğer bölgelerinde 60’tan fazla uçağın katılımıyla gerçekleştirilecek.
Steadfast Noon’un temel amacı, NATO’nun nükleer caydırıcılığının güvenliğini, inanılırlığını ve etkinliğini sağlamak ve geniş bir tehdit yelpazesine karşı hazırlıklı olmaktır.
Ayrıca, NATO’nun müttefiklerini koruma taahhüdünü göstererek, potansiyel düşmanların zorbalığını veya saldırganlığını caydırmayı hedefler.
Peki, nükleer caydırıcılık konusu nedir?
Nükleer caydırıcılık, bir ülkenin nükleer silahlara sahip olmasının, diğer ülkelerin ona saldırmasını veya çıkarlarına zarar vermesini engelleme stratejisidir.
Bu stratejinin temel ilkesi, nükleer silahlara sahip olan bir ülkenin, saldırıya uğradığında misilleme olarak nükleer karşılık verebileceği olasılığına dayanmaktadır.
Böylece, bir ülkeye yapılacak nükleer veya konvansiyonel bir saldırı, saldırgan için katlanılamaz düzeyde zarar riski taşır. Nükleer caydırıcılık üç ana unsura dayanır.
1. İkna Edici Bir Karşılık Kapasitesi: Bir ülkenin nükleer bir saldırıya yanıt olarak etkili ve yıkıcı bir misilleme yapabileceğine dair güvence.
2. İkincil Vuruş Yeteneği: Bir ülkenin ilk saldırıdan sonra bile misilleme yapabilecek nükleer kapasitesini koruma yeteneği. Bu genellikle denizaltılar gibi hareketli platformlar sayesinde sağlanır.
3. Caydırıcılığın İnandırıcılığı: Rakip devletlerin nükleer caydırıcılığın gerçekten uygulanabileceğine inanması gerekmektedir. Bu, nükleer silahları kullanma iradesinin inandırıcı olmasını da gerektirir.
Bu caydırıcılık stratejisi, özellikle Soğuk Savaş döneminde ABD ve Sovyetler Birliği (eski Rusya) arasında “karşılıklı garantili imha” (MAD – Mutual Assured Destruction) kavramını doğurdu.
Bu konsepte göre, iki tarafın da nükleer silah kullanması durumunda her iki tarafın da tamamen yok edileceği kesindi. Gelelim konumuza ,bu tür tatbikatlar, özellikle mevcut jeopolitik çatışmalar bağlamında, bazen küresel gerginlikleri artırabilir.
NATO, senaryoların belirli güncel olaylarla doğrudan bağlantılı olmadığını vurgulasa da, Rusya gibi ülkeler bu tür tatbikatları kışkırtıcı olarak görebilir. Ancak, NATO bu tatbikatların amacının barışı ve istikrarı korumak ve potansiyel tehditleri caydırmak olduğunu belirtmektedir.
Nükleer Silahların Dünya Üzerindeki Durumu:
Dünya genelinde nükleer silah sahibi ülkeler, genellikle Nükleer Silah Sahibi Devletler (NPT – Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na göre) ve nükleer silah sahibi olmayan devletler olarak sınıflandırılır.
Nükleer silahlara sahip olan ülkeler şunlardır: ABD, Rusya, Çin, Fransa, Birleşik Krallık, Hindistan (NPT’ye taraf değildir), Pakistan, Kuzey Kore, İsrail, (Resmi olarak nükleer silahlarının varlığını kabul etmemekle birlikte, nükleer kapasiteye sahip olduğu düşünülmektedir.)
Bu ülkelerin yanı sıra, NATO üyeleri arasında Almanya, Türkiye, Belçika, Hollanda ve İtalya gibi ülkeler, ABD’nin nükleer paylaşım politikası kapsamında nükleer silah bulunduruyor.
Sonuç olarak, nükleer caydırıcılık günümüzde hala önemli bir strateji olarak varlığını sürdürmekte ve birçok ülke nükleer kapasitesini caydırıcı bir unsur olarak korumaya devam etmektedir.
Steadfast Noon gibi tatbikatlar askeri hazırlık açısından önemli olsa da, mevcut uluslararası rekabetler göz önüne alındığında küresel gerginliklerin artmasına da katkıda bulunabilir, gerginliği tırmandırabilir. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım, hele dünya böyle bir hassas durumdayken…
Bu nedenle, caydırıcılık ve diplomasi açısından Türkiye, bölge ve dünya siyasetinde daha fazla söz sahibi olması, etkili politika, diplomasi ve stratejiler ortaya koyabilmesi için barışçıl amaçlı nükleer güce sahip olması, acil ve önemli bir gerekliliktir.
GAZZE’DE REFAH’TA SOYKIRIMIN VE KATLİAMLARIN DURDURULMASI İÇİN ACİL YAPILMASI GEREKENLER
Stratejist Şener Mengene’den Gazze sorununa çözüm önerisi:
İsrail’in Gazze ve Filistin’de son olarakta Refah da sivil halka karşı uyguladığı insanlık dışı katliamlar, en üst seviyeye çıktı. Yedi aydan fazladır devam ediyor. Kırk binin üzerinde insan katledildi ve soykırıma uğradı.
7 Ekim’den bu yana devam eden İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik soykırımında onbinlerce çocuk, kadın erkek ölürken on binlerce kişi de yaralandı, sakat kaldı.
Birçok ülke, İsrail’in katliamlarına tepki gösterirken savaşın durması için çözüm yolları arıyor. Acil olarak İşbirligi ve Güçbirliği yapalım. Bu zulmü her yere duyuralım ve dünya
gündemine taşıyalım.
Strateji Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Şener Mengene yaptığı açıklamada, İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırıma karşı Gazze’de uygulanabilecek ekonomik, diplomatik, akademik, stratejik ve teknik planın ne olması gerektiğini anlattı.
Filistin’de bir asırdır devam eden bir sorun olduğunu dile getiren
Şener Mengene, bu sorunun kökünden çözülmesi gerektiğini belirterek, ”bütün insanlık, müslüman hükümet ve devletler birlikte hareket ederek elini taşın altına koyarlarsa, Filistin meselesine müdahil olan batılı devletler
pılını pırtısını alıp bu bölgeden gider.” dedi.
‘DÜNYA HALKLARI HAREKETE GEÇİRMELİ’
Strateji Enstitüsü Başkanı Şener Mengene, Filistin sorununun acil ve en etkili şekilde çözebilmek ve katliamı durdurmak için stratejik ve teknik bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti.
Müslüman halkların Filistin’deki sorunun çözümü için üzerine düşeni yaptığını ifade eden Başkan Mengene, ”106 yıldır devam Filistin sorunu için şimdi sıra, Müslüman ülke hükümetlerinde ve devletlerinde… Bir asırlık kanayan bir yara var. Bunun için köklü bir çözüm gerekir. Bu sorun ümmet birleşirse çözülür. D-8 ile İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri toplanmalı, diğer ülkelerle diplomatik görüşmeler
başlamalı ve ekonomik kararlar alınmalıdır.” açıklamasında bulundu.
Strateji Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Şener Mengen’inin
açıklamasından satırbaşları şöyle:
SOYKIRIM DÜNYA KAMUOYUNA ANLATILMALI!
”Gazze’de ve bütün Filistin’de sivil halka yapılan bir soykırım var. Batıda birçok üniversitede çok ciddi tepkiler yükseliyor, uluslararası medya ve STK’larda daha fazla gündeme gelmelidir.
Uluslararası toplumun ve kamuoyunun desteğini almalıyız…
Müslüman hükümet ve devletler birlikte hareket ederek elini taşın altına koyarlarsa, Filistin meselesine müdahil olan batılı devletler
pılını pırtısını alıp bu bölgeden gider…
Bunun için D-8 ve İİT olanca gücü ile harekete geçip dünyayı da
harekete geçirmeli…
FAİZCİ SİYONİST SİSTEMİN BANKALARI VE KREDİ KARTLARI BOYKOT EDİLMELİDİR!
Ekonomik yaptırımlar, ticari ürünlere, markalara ve şirketlere boykot sürekli hale getirilmelidir. Bankalar ve kredi kartları boykot listesine eklenmelidir. Bankalar, kredi kartları faizci siyonist sistem boykot edilmelidir.
Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE ve diğerleri petrol üretimini, Katar
doğalgazı kısmalı…
Mısır Süveyş Kanalı’nı hem İsrail’e hem de İsrail destekçisi ülkelere kapatmalı…
Ürdün de İsrail’in o yöndeki kara ve hava bağlantısını derhal kapatmalı…
Bir de dünyayı sömürdükleri faizli karşılıksız para devre dışı
bırakılırsa, Siyonistler ve destekçileri mecburen geri adım atar,
sorun bu şekilde silaha gerek kalmadan çözülür…
Ümmetin diğer sorunları olan Suriye, Irak, Lübnan, Filistin, Yemen, Libya, Sudan, Somali, Karabağ, Kırım, Kosova, Keşmir, Doğu Türkistan ve benzeri sorunlar da kolayca çözülebilir.
Bütün Müslümanlar birleşirse iki milyarı geçiyoruz ve büyük bir güç oluyoruz. Birlikte hareket edilirse benzeri diğer bütün sorunlar da bu şekilde çözülebilir…
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE MEDYA SAHİP ÇIKMALI!
Sivil Toplum Kuruluşları olarak birlikte hareket etmeliyiz. Medya ve Sosyal Medya’yı etkili kullanmalıyız. İslam ülkeleri olarak bilim, teknik ve teknoloji havuzu oluşturalım.
Bilim ve teknolojiyi en üst seviyede kullanalım. STK’lar sivil
inisiyatif olarak adım atılmalı ve diplomatik çalışmalar yapılmalıdır.
Her alanda olan imkânları en üst seviyede değerlendirmeye başlayalım…
Bunları gerçekleştirmek için artık bir an bile gecikmeden çalışmaya başlayalım…
Müminler kardeştir ayetini artık ümmet olarak gerektiği şekilde
uygulayıp birleşelim…
ULUSLARARASI GÜÇBİRLİĞİ YAPILMALI!
Uluslararası kuruluşlar, D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)
ülkeleri, Türk Devletler Teşkilatı olarak gerçek anlamda bir araya
gelelim, bir komisyon kuralım ve -dini, ırki, mezhebi, siyasi vs.
sorunları bir kenara bırakalım.
Başka çare yok. Birlik olmalıyız. İslam Birliği düşüncesi ve ümmet bilinciyle adil ve tarafsız bir şekilde Müslümanlar arasındaki
bütün sorunları aciliyetine göre yeniden ele alıp süratle çözüme
kavuşturalım…”
MANİSA (AA) – Manisa'nın Alaşehir ilçesinde meydana gelen trafik kazasında motosiklet sürücüsü ağır yaralandı.
Süleyman Girgin'in kullandığı plakasız motosiklet, Süleyman Demirel Bulvarı'nda refüje çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Yola savrularak ağır yaralanan Girgin, müdahalenin ardından Alaşehir Devlet Hastanesine kaldırıldı.
ÜSKÜP (AA) – Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü nedeniyle ana program ve konser düzenlendi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) tarafından düzenlenen programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve beraberindeki heyetin yanı sıra Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovaçevski, Kuzey Makedonyalı bakan ve milletvekilleri, Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök, ülkedeki Türk kurum ve kuruluşların temsilcileri ile yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
Başbakan Kovaçevski, burada yaptığı konuşmada, Türkçe olarak "Türkçe Eğitim Günü kutlu olsun." dedi.
Kuzey Makedonya’nın anayasasında ana dilde eğitimin garanti altına alındığını söyleyen Kovaçevski, "Toplumumuz çok kültürlüdür. Biz çok kültürlü işlevsel bir demokrasiyiz ve bu bizim gerçek avantajımızdır. Bu yüzden devlet olarak bizim görevimiz ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın diline saygı göstermek ve korumaktır. Bu, bir devletin tek, adil ve medeni işleyiş şeklidir." ifadelerini kullandı.
Kovaçevski, Türk kültürü, dili ve geleneğinin Kuzey Makedonya’nın "çeşitlilik mozaiği" ile değerleri ve tarihi kültürel mirasına büyük bir katkı verdiğine işaret ederek Türk hemşerilerinin ülkenin diğer vatandaşlarıyla birlikte devlet inşasına her açıdan eşit olarak katıldıklarını söyledi.
TİKA’nın son yıllarda ülkesinde mükemmel bir iş birliği içinde olduğunun altını çizen Kovaçevski, TİKA’nın şimdiye kadar 60 milyon avroluk 900’un üzerinde proje gerçekleştirdiğini kaydetti.
TİKA Başkanı Serkan Kayalar da "Bu güzel coğrafyanın asırlardır ayrılmaz bir parçası olarak siz değerli soydaşlarımız huzur ve barış adına başta Kuzey Makedonya olmak üzere bölgenin sosyal, ekonomik, kültürel zenginliğine çok önemli katkılar sağlamaktasınız. Aynı şekilde Türkiye’deki kardeşlerimiz de iki dost ülke ilişkilerinin çok daha ileri noktalara taşınmasında önemli rol oynamaktadır." diye konuştu.
TİKA olarak kuruluşlarından bu yana ortak tarihi ve kültürel bağlar temelinde komşu coğrafya Balkanların tamamında projeler gerçekleştirdiklerini anımsatan Kayalar, TİKA'nın 2005'te Kuzey Makedonya’da faaliyetlerine başladığını, birçok alanda bin 200’e yakın proje ve faaliyet gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
TİKA’nın Kuzey Makedonya’daki birçok Türk yerleşim yerinde gerek inşa ettiği okullarla gerek mesleki eğitim projeleriyle, eğitimin yerelde kalıcı hale gelmesine katkı verdiğini söyleyen Kayalar, Kuzey Makedonya hükümeti ve yetkililerine teşekkürlerini sundu.
MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim ise Türkçe Eğitim Bayramı'nın ülkede yaşayan tüm Türklerin bayramı olduğunu ifade ederek buradaki Türklerin varoluşunun bir ifadesi olduğunu vurguladı.
İbrahim, "Bizler zarif Türkçemizle, kültürümüzle, edebiyatımızla, sanatımızla, tarihimizle, geleneklerimizle ve manevi değerlerimizle asırlardır bu topraklarda var olduk ve var olmaya devam edeceğiz." dedi.
Türkler olarak Kuzey Makedonya’nın kurucu asli unsurları ve her alanda ülkenin kültürel zenginliği olduklarını ifade eden İbrahim, Kuzey Makedonyalı Türklerin 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü'nü kutladı, destek veren Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Sekizkök ve TİKA’ya teşekkürlerini sundu.
Program kapsamında "Çocuk gözüyle Türkçe resim yarışması", "Dilimiz Türkçe şiir yarışması" ve "Balkanlarda Türkçe kompozisyon yarışması"nda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Konuşmaların ardından sanatçı Buray sahne aldı.
BİRSAM Birlik Stratejik Araştırmalar Merkezi, Düşünce Kuruluşu (Think Tank) olarak global ve ulusal ölçekli sorunları farklı bir perspektifle ele almaktadır.
Küresel Pandemi ile birlikte ortaya çıkan kaotik duruma ülkelerin hazır olmadığı ve ulusal ekonomilerin çok ciddi şekilde olumsuz olarak etkilendiği gerçeği ortaya çıktığını göstermiştir.
BİRSAM, Dünya konjonktüründe meydana gelen global çaplı gelişmeleri yeni bir çağ başlangıcı olarak değerlendirmektedir.
Bu yeni dijital çağ, stratejik plan, stratejik düşünce, stratejik bakış, inovasyon ve analitik düşünce gibi kavramların önemini bir kez daha göstermiştir.
Bu durumun ne kadar süreceği ve ülkeleri ne boyutta etkileyeceği konusunda da ciddi bir belirsizlik oluşmuştur. Bu nedenle stratejik araştırmalar büyük önem kazanmaktadır.
BİRSAM, “Güçlü Türkiye’nin Stratejik Vizyonu” hedefi ile kurularak, Yerli ve Milli Stratejik Araştırmalar Merkezi, Yerli ve Milli Düşünce Kuruluşu, Yerli ve Milli Sivil Toplum Kuruluşu olma yolunda, Stratejik Projeler ve Stratejik Raporları ile önemli adımlar atmaya devam ediyor.
BİRSAM, 2014 yılında Birlik Stratejik Araştırmalar Merkezi adı altında başlayan stratejik çalışmalar, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi (USAM) ve Strateji Enstitüsü (SEN) olarak devam ederek 2018 yılında “Strateji Derneği” adı altında kurumsallaşarak resmiyet kazandı.
BİRSAM, Strateji Enstitüsünde “Stratejik Vizyon Toplantılarına” devam etmektedir. Stratejik Vizyon Toplantılarında, Akademisyen, Bürokrat, Teknokrat, Diplomat, İş İnsanları, Siyaset ve Medya Dünyasından önemli ve alanında uzman isimler tecrübe paylaşımında bulunuyor.
BİRSAM, Ülkemizin kronik sorunlarına kalıcı çözümler üretmek, gelecek vizyonu ile ilgili derinlemesine akademik, Stratejik, Sosyal, Sağlık, Spor, Enerji, Gıda, Teknoloji, Hukuk, Siyasal, Ekonomik ve Diplomatik konularla ilgili çalışmalar yapmaktadır.
BİRSAM, Uluslararası alanda rekabet edebilecek etkili politikalar geliştirmek, Türk ve Islam ülkeleri arasında sosyal, kültürel, siyasal, ticari ve askeri alanda işbirliğini güçlendirmek, somut, uygulanabilir, sürdürebilir, kısa, orta ve uzun vadeli, Milli, Yerel, Ulusal, Bölgesel, kitasal ve Küresel Stratejiler belirlemeyi amaçlamaktadır.
BİRSAM, Strateji Derneği ve Strateji Enstitüsünün çalışmaları ile desteklenmektedir.
Yakın bir zamanda kurulacak Yeni Dünya Düzeni ile endüstri 5.0, 5 G, HAARP, chemtrails, uzay kuvvetleri komutanlığı, blockchain, hashgraph, dijital para, big data, yapay zeka, biometrikçip, dijitalizm, robotizm ve transhümanizm gibi birçok yeni kavram hayatımızda yer alacak.
Bu kavramların içerisinde yeraldığı modern dijital ve robotik başlayacaktır.
Bu nedenle stratejik olarak bir an önce hazırlık yapmak zorundayız.
BİRSAM, Stratejik Raporlar, Makaleler, Seminerler, Eğitimler, TV, Gazete, Dergi gibi bilimsel çalışmalar ile birlikte, Strateji Akademisi “Stratejik Vizyon toplantıları” ile gündemdeki konuları, uzman konukları ile belirli periyodlarla derinlemesine ele almaktadır.
Türkiye Stratejik Araştırma Planı ve Global Strateji Zirvesi gerçekleştirmeyi planlamaktadır.
Şener Mengene
BİRSAM Birlik Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı