35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
3433497฿%0.42977
16 Ekim 2024 Çarşamba
Türkiye'de Liyakat ve Vurdumduymazlık Sorunu!..
Sıra kimde?
Gemici'den Alman vatandaşı yurttaşlarımıza: 'Türk Vatandaşlığı İçin Başvurun'
Miço Şaşırma, Sabrımızı Taşırma!..
Riba, Ülkemizi Vatan mı edinmiş?..
Şeyhliğimi İlan Ediyorum!..
–Yüksel ASLAN
İktisadi kalkınma ve refah arttıkça ülkemizde sosyal güvenlik reformları yapılmış ve işçi ve memur emekliliği, işsizlik sigortası ve benzerleri hayata geçirilmiştir.
1945 tarihli 4772 sayılı kanun ile iş kazası, meslek hastalıkları ve analık,
1949 tarihli 5417 sayılı kanun ile ihtiyarlık,
1950 tarihli 5502 sayılı kanun ile hastalık ve analık,
1957 tarihli 6900 sayılı kanun ile maluliyet, ihtiyarlık ve ölüm sigortaları düzenlenerek koruma sağlanan risklerin kapsamı aşamalı olarak genişletilmiştir.
1950 yılında yürürlüğe giren, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu ile kamu kesimi çalışanları için daha önce kurulan özel emeklilik sandıkları
kaldırılarak, memurlara tek çatı altında sosyal koruma sağlanmıştır.
İsteği dışında işsiz kalan sigortalıların uğradıkları gelir kaybını telafi etmeleri için 1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, ilk işsizlik sigortası ödemesinin yapıldığı Mart 2002’den itibaren işsizlerin güvencesi olmaya devam ediyor.
Ülkemizde ikamet eden Türk vatandaşları 1/1/2012 tarihinde zorunlu olarak genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır.
PEKİ EKSİK OLAN NE?
Eksik olan “bakım sigortasıdır (Pflegeversicherung)”.
NEDEN GEREKLİ?
Ülkemizde yaşam süresi artmakta, aileler büyük aileden çekirdek aile seviyesine gerilemekte, yaşlanan nüfusa bakım konusunda bu işin eğitimini almış uzman ve profesyonel insanlara, engellilerin yaşamına uygun mekanlara gereksinim duyulmaktadır.
Ayrıca Yurtdışı Türkler (gurbetçiler) bulundukları ülkelerde “bakım sigortalarına” aidatlar ödemekte emekli olup Türkiye’ye geldiklerinde bakım sigortası konusunda karşılıklı anlaşmalar olmadığından bakım sigortası ödeneklerinden yararlanamamakta, milyarlarca Avroluk kazanılmış hakları heba olmakta, hem vatandaşımız ve hemde ülkemiz bu imkanlardan yararlanamamaktadır.
Türkiye, vakit kaybetmeksizin “bakım sigortası” uygulamasını kapsama almak z o r u n d a d ı r ve bu gecikmiş bir karar ve uygulamadır.