Doğru Sözü Zor Zamana Söyleyebilmek!..

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Malum aliniz, Avrupa’da holding furyası olduğu dönemde işin aslını söyledim, uyardım ama 3-5 dost hariç kimse dinlemedi.

Sonradan o dinlemeyenler bana hak verdi, TBMM araştırma komisyonu kurdu ama batan paralar kurtulamadı.

Doğruyu zamanında söylemem, haklı olmam, hakikat bir işe yaramadı.

Şimdi de doğruyu, gerçeği ve hakikati görelim.
Malum ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı var. Ve buna bağlı müftüler, imamlar, kuran kursları var.

Bakıyorsun kişi falan camide, devletin resmi imamı. Maaş diyanetten. Veya Imam Hatip Lisesinde öğretmen maaş milli eğitimden. Veya müftülükte memur ve gene maaş devletten.

Sonra bu kişiler kuruyorlar bir dernek, topluyorlar parayı, yapıyorlar caminin yanına bir kur’an kursu.
Buraya kadar güzel.

Ama o kur’an kursu diyanetin olmuyor. Bakıyorsun İsmailağaya, İskenderpaşaya, Menzile, yok Okuyucusuna, olmadı Yazıcısına, yani ona, buna, şuna bağlı oluyor.

Biraz daha vahimi, diyanete bağlı kur’an kursunda bu tarikatların öğretisi işleniyor olması.

Hanımefendiler, beyefendiler,
Kelliler, felliler,
Etkililer, yetkililer,
Bu yapılanlar doğru değil!

Devletin memuruysa devletin hizmetinde olsun.
Değilse istifa denen bir müessese var, istifa edip nerede, hangi tarikata hizmet edecekse oraya gitsin.

Oy kaygısı ile ülkemizde siyasi partilerin, tarikat faaliyetlerine bu denli serbestiyet tanımaları doğru, hoş, güzel ve yerinde değil!

Fetö, A. Oktar, H.B., A.K. ve daha onlarca tarikatın şantaj, hile, desise ve tehdit ile milletin parasına, malına, makamına ve hatta karısına ve kızına ve dahi devletin, milletin ve vatanın bekasına musallat oldukları gerçeğini unutmayın!

Uyarım dikkate alınır mı?
Bilemem.

Bildiğim kesin şey, bu gidişatın doğru olmadığıdır. Ve ben, iş işten geçtikten sonra haklı olmaktan hiç hoşnut olmayan biriyim.

Konu, ilgili ve yetkililerle kamuoyunun dikkatine sunulur!