34,2859$% 0.07
37,1335€% 0.04
44,6082£% -0.05
3.063,77%0,25
5.149,00%0,25
2476422฿%1.66112
FRANKFURT/EUTURKHABER – Frankfurt’ta, İslam bilim ve teknoloji tarihine önemli katkılar yapan ilim insanı Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına düzenlenen önemli bir organizasyon gerçekleşti.
UNESCO’nun ilan ettiği anma yılı çerçevesinde düzenlenen sergi ve panel ile Prof. Sezgin’in çalışmalarına dair hem akademik camia hem de genel kamuoyuna bilgi verildi.
Sezgin: ‘Ben kabirde dinleneceğim’
Hayatının en büyük gayesinin Müslümanların bilim dünyasına katkılarının bilinmesi ve gelecek nesillerin bunu bilmesi hedefine ulaşan Sezgin, ”Bütün hücrelerimin dinlenmeye çok fazla ihtiyacım olduğunu hissediyorum fakat islam dünyasının halihazırdaki durumunu göz önüne alarak dinlenmeye hakkım olmadığına kendimi birkez daha ikna ediyorum. Ben kabirde dinleneceğim”
27 Ekim Cumartesi günü Zoo Frankfurt, Großer Saal’da gerçekleşen etkinliğe başta TC Frankfurt Başkonsolosu Nagihan İlknur Akdevelioğlu olmak üzere, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkanı Abdullah Eren, İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTA) Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyet Başkanı Mecit Çetinkaya, İBTA Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan,, Prof. Dr. Ersan Aslan gibi önemli isimler katıldı.
‘Yapabildik, tekrar yapabiliriz’
Etkinlik, YTB Başkanı Abdullah Eren’in açılış konuşmasıyla başladı. ‘Alimin ölümü alemin ölümü gibidir’ diyerek başladığı konuşmasında Eren, ‘Yüzyıllarca ilim dünyasına büyük katkı sağlayan bir medeniyetiz. Nerede bir vatandaşımız varsa biz oradayız. 60 yıllık bir mazisi olan yurtdışında yaşayan Türkler bu süre zarfında zor zamanlardan geçti.
İkinci, üçüncü neslin karşılaştığı sorunlar başkaydı. Yeni dünyanın yeni meseleleri, cinsiyetsizlik, göç, iklim krizleri, yapay zeka, bunların içerisinde insanlığın bir ahlak krizi var.
Avrupalı Türk kimliğini büyük bir zenginlik olarak görüyoruz. Akademik çalışmalarımız da devam ediyor bugün burada Fuat Sezgin hocamızı, anmak ve onun Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilere sağladığı katkıyı göstermek, kendi mirasımızı hayırla yadetmek için bir araya geldik.
Almanya’nın akademisine de muazzam katkılar sağlamış olan Fuat Sezgin’i önemli bir bilim adamı olarak görüyoruz. Gönül isterdi ki bu ve bunun gibi programları Alman makamlarıyla birlikte yapalım. Bugün burada Frankfurt’ta yaşayan Türk toplumu mirası olan Fuat Sezgin’e sahip çıkıyor ve çıkmaya da devam edecek.
Bilim adamı Fuat Sezgin, bizlere özgüven kazandırdı.
Sezgin, İslam bilim tarihinin, insanlık medeniyetine son bin yılda hangi alanlarda neler kazandırdığını bizlere göstermiş oldu. Dolayısıyla, ‘Yapabildik, tekrar yapabiliriz’ bunu da hocamız sayesinde birkez daha anlamış olduk.
Türk-İslam medeniyeti birçok buluşa öncülük yapmıştır
Başkonsolos Akdevelioğlu kürsüye gelerek, eserlerini Frankfurt’ta yazan Fuat Sezgin’in hatırasınının ve Frankfurt Türk toplumunun bu mirası gelecek nesillere aktarmasını kıymetli bulduğunu ifade ederek, ”Avrupa merkezli tarih anlayışı yıllarca bizlere herşeyin rönesansla başladığını empoze etti. Fuat Sezgin gibi araştırmacılar sayesinde biliyoruz ki, bilim kültürü, tarihi, medeniyeti, aslında insanlık medeniyeti pekçok kültürün ve medeniyetin ortak katkısıyla ortaya çıkmış, Türk-İslam medeniyetinin çok büyük katkıları olmuş ve birçok buluşa da öncülük yapmıştır” dedi.
Filistin’de, dünyanın gözü önünde yaşanan soykırıma insanlık sessiz
İBTA Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan da kürsüye gelerek, Filistin’de dünyanın gözü önünde yaşanan soykırıma sessiz kalan insanlığın duyarsızlığını dile getirerek bu zulmün bir an evvel sona ermesi temennisiyle konuşmasına başladı.
“Yapabilirsiniz, çünkü yaptınız!..”
8. Yüzyılda başlayan Bağdat merkezli Arapçaya tercüme hareketleri, Müslüman bilim insanlarının bütün bilimlerde en önde olması ve bunun yüzlerce yıl devam etmesi, bazı alanlarda da, 19. yüzyıla kadar devam eden liderlik (Matematik ve Coğrafya vb.) durumu. Aynı şekilde batının röneansının aslında bu temelde yükseldiği, 12. ve 13. yüzyılda latince ve çeşitli avrupa dillerine tercüme hareketleri, Polonya ve Oxford Üniversitesi’nin kurulması ve buralarda bu kitapların okutulması, 16. yüzyılda rönesansın ortaya çıkmasına vesile olmuştur. 17 ve 18. yüzyıldan itibaren batı medeniyetinin öne geçmesi, endüstri devriminin yaşanması, batı medeniyetinin zirve olduğu anlayışı kabul görür hale gelmiştir.
Erdoğan; “Fuat hocamız gençlere; Müslüman olarak, bilimde, fende geri değilsiniz. İnancınız ve kimliğiniz, sizin bilimde, fende geri olduğunuzla alakalı değil. Siz de aynı şekilde çalışır, aynı şekilde literatüre hakim olursanız, siz de bilimde bu medeniyet nöbetini devralabilirsiniz. Ecdadımız nasıl yaptıysa biz de yapabiliriz. İslam alemi olarak, yeniden bilimde, fende, teknolojide dünyanın zirvesinde yerimizi alabiliriz, şuurunu aktarmak istiyor”
İçinde bulunduğumuz çağda aramızda yaşamış olan Fuat Sezgin 27 dil bilen, her günü, günde 17 saat çalışan, bunun için az yiyen, az uyuyan ve evi, çalıştığı enstitü ve yaşadığı şehrin istasyonundan başka hiçbir adres görmemiş bir bilim insanıydı. Bütün yaşamını yaptığı işe vakfederek bir anlamda zühd mertebesine ulaşmıştı. Bugünün gençleri açısından var olduğuna inanılması zor olan bu insanı bizler görerek tanıyarak yaşayışına şahitlik ettik” diyerek sözlerini tamamladı.
Program kapsamında Prof. Dr. Fuat Sezgin’in eserlerinin tanıtıldığı bir sergi de salonda yer aldı. Fuat Sezgin’nin hayat hikayesini konu edinen kısa film gösteriminden sonra İsmail Metin Çadıroğlu ile ekibinden müzik dinletisi sunuldu.
”Şimdiye kadar böyle bir eser yazılmadı, bundan sonra da yazılmayacak’
Etkinliğin akademik bölümünde, Prof. Dr. Ersan Aslan “Fuat Sezgin” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Aslan, konuşmasına, Fuat Sezgin’in mirasını, yaklaşık 2 bin 530 yıllık tarihimizin medeniyetimizin mirası olarak anlamak gerektiğine vurgu yaparak başladı.
Prof. Dr. Ersan Aslan, “Fuat hoca eserinin birinci cildini bitirdiğinde hocası Helmut Ritter bu eser hakkında şu önemli cümleyi kurmuştur, ‘Şimdiye kadar böyle bir eser yazılmadı, bundan sonra da yazılmayacak’ hocası daha birinci cilt için bunları söylüyor, 17. cild eserlerini görse nasıl bir cümle kurardı acaba” diyerek Fuat Sezgin’in akademik deha ve bıraktığı mirasın ne derece önem arzettiğini delilleri ile sunumunda ortaya koydu.
Prof. Dr. Ersan Aslan konuşmasında, ”Yok sayılan İslam Medeniyeti’nin dünya medeniyetine katkılarını örneklerle ifade etmiş olan Fuat hoca bütün hayatı boyunca, gençlerimize kendi özgüvenini kazanmasına gayret etmiştir” dedi.
Moderatörlüğünü Dr. Ömer Faruk Bayraktar’ın yaptığı panelde ise Prof. Dr. Fuat Sezgin’in doktoru Dr. Şükreddin Güldütuna, öğrencisi Mehmet Alparslan Çelebi ve doktora öğrencisi Dr. Zahide Özkan konuşmacı olarak yer aldı.
Bu anlamlı organizasyon, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in mirasını yaşatmak ve bilim tarihine yaptığı katkıları daha geniş kitlelere duyurmak adına önemli bir fırsat oldu.
Seher Vakti Sabah Namazında Buluştular!..