DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

STERLİN

43,3470£% -0.52

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

BİTCOİN

3396798฿%-0.3752

Öğle Vakti a 12:55
Amsterdam HAFIF YAğMURLU 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • EuTürk Haber
  • Analiz
  • Hollanda’da Türk Göçmen Tarihinde önemli bir yeri olan Şehir: DEVENTER

Hollanda’da Türk Göçmen Tarihinde önemli bir yeri olan Şehir: DEVENTER

Değerli Okurlarım,

12 Kasım 2021’den bu yana, her gün yayınlamakta olduğum geçmişe dönük gazete sayfaları, ne mutlu ki ilgi görüyor ve yurttaşlarımız arasında tatlı tartışma konusu oluyor.

Henüz 15 günlük bir çalışma olmasına rağmen, kendi şehirlerinden haberleri göremeyen bazı okurlarım, acelecilik yapıyor ve ‘Bizim şehirden neden haber koymuyorsun’ şeklinde serzenişte bulunuyorlar. Bu okurlarımdan biri de Deventer’den Necati Okandan.

Necati kardeşimiz şöyle yazmış: ‘Hollanda’da ilk resmi federe kulübü Deventer Türk Gücü’dür. Pek çok sosyal faaliyetlerde bulunmasına rağmen sayfalarınızda yer almamaktadır. Deventer şehrine Türk konsolosluğunun açılmasının bir nedeni Türk Gücü’dür.’

Ben de Necati kardeşime şu cevabı vermiştim: Sabır et Necati. Deventer Türk Gücü’nü çok yayınladım. O sayfaları bulunca sizlere sunacağım. Ama, konsolosluğun Deventer’e alınması ile ilgisi yok. Deventer’i bizim tercihimiz ile kararlaştırdılar.

Daha sonra bu tartışmaya Harun Oğuray, Mehmet Danışmant, Mehmet Sayım, Venlo’dan Muhlis Ayboğan, Utrecht’ten Mesut Çavuşoğlu ve Gökhan Doğaner katıldılar.

Afbeelding met tekst, krant Automatisch gegenereerde beschrijving Afbeelding met tekst, krant Automatisch gegenereerde beschrijving

Bu kardeşlerimiz kendilerine göre yorumlarını eklemişler. Bunun üzerine arşivimde acil bir araştırma yaptım ve Deventer’den dört gazete sayfası bularak şöyle yayınladım:

DEVENTER TÜRK GÜCÜ İÇİN HAYIFLANANLARA…
Hiç unutmam, Uruguay’daki Mini Dünya Şampiyonası’nı izledikten sonra, ‘amatör’ falan demeden Deventer Türk Gücü’nü takibe gitmiştim.

Deventer Başkonsolosluğunun kurulma aşamasında kendilerinin de payı olduğunu yazan kardeşlerim de oldu. Bu tartışma, beni haliyle geçmişe götürdü.

Afbeelding met person, persoon, kostuum, poseren Automatisch gegenereerde beschrijving
Hiç tartışmasız iddia edebilirim ki, Deventer’de yaşayan Cemal Kapıkıran, Türk toplumuna en çok yardım yapmış olan Türkler’in başında gelir. Gece yarıları bile aranan ve sorunların çözümünde devreye giren Cemal Kapıkıran hakkında ayrı bir yorum yazmam gerekeceğini belirterek, Başkonsolosluk konumuza dönelim.

Afbeelding met gebouw, buiten, oud, overheidsgebouw Automatisch gegenereerde beschrijving

Deventer Başkonsolosluğumuzun kuruluşu sırasında yaşanan olayları anlatan eski bir yazımı buldum.
Gördüğüm lüzum üzerine o yazıyı sizlere sunuyorum:

MEDYAYI ÖNEMSEMEYEN VE HAKİR GÖREN BAŞKONSOLOS

Hollanda’ya gelmiş 33 Başkonsolos içinde (16 Rotterdam, 14 Deventer, 3 Amsterdam) sadece dördü ile aramız limoni olmuştu. Bunlardan biri de, Deventer’deki ilk konsolosluğumuzu açmaya gelen Mehmet Ali Tenikalp (Tekinalp değil), tanışmadan bozuştuğum kişi oldu.

Yıl 1976. Hollanda’da ikinci bir Başkonsolosluğun açılması için yıllarca verdiğimiz mücadele semeresini vermiş, ‘Amsterdam mı olsun, Utrecht mi Olsun, Arnhem mi olsun, Eindhoven mi olsun’ sorularından sonra, Deventer’de açılmasına karar verilmişti.

Afbeelding met tekst, venster, fotolijstje Automatisch gegenereerde beschrijving

İlk tayin edilen Başkonsolos da Mehmet Ali Tenikalp olmuştu. Eşi ile birlikte Hollanda’ya gelen bu çift, Deventer’de bir otelde konaklarken, Başkonsolosluk olmaya lâyık bir yer aramaya başlamışlardı. Kulaktan dolma söylemler ile bazı adresler için, ‘beğenilmediğini’ duyuyorduk.

Aradan aylar geçmişti ama, bir yanda Hürriyet’e, bir yandan TRT’ye çalışan ve bir yandan da Hollanda Televizyonu NOS’ta Pasaport adlı program yapan bir gazeteci olarak, Başkonsolosumuz ile tanışamamıştım.

Hem tanışmak ve hem de konsolosluk için yer aramanın ne aşamada olduğunu öğrenebilmek için, Başkonsolosu kaldığı otelden telefonla aramıştım. Santral görevlisinden Başkonsolos ile gürüşmek istediğimi söyledim. Telefona önce Başkonsolosun eşi çıktı. Özür dileyerek kendimi tanıttım ve Başkonsolos ile ile görüşüp görüşemeyeceğimi sordum.

Başkonsolosun eşi ‘Bir dakika ‘ dedikten az sonra, ‘Buyurun’ diye bir ses duydum.

‘İyi günler sayın Başkonsolosum, ben İlhan Karaçay’ dedikten sonra duyduğum söz şuydu: ‘Kimmiş efendim bu İlhan Karaçay?’

Çok şaşırmıştım ama, ‘Afedersiniz ben Hürriyet muhabiriyim’ deyince de, öyle bir tavırla karşılaştım ki, anlatmakta zorlanırım.

Birincisi; 5-6 aydır Hollanda’da bulunan bir Başkonsolosun, medya ile tanışma geleneğini yerine getirmediği gibi, Hürriyet ve TRT’ye muhabirlik yapan, Hollanda televizyonunda da Türkler için program yayınlayan İlhan Karaçay ismini tanımıyor olması mümkün değildi tabii. Ama Başkonsolos nedense bu yakışıksız tavrı tercih etti.

Tabii ki, yaptığımız bu görüşmeyi, gazetecilik alışkanlığı ile banda almıştım. Gelişmeler hakkında bana bilgi vermekten kaçınmakla kalmayan ve rencide eden Başkonsolosun bu tavrını hem Hürriyet’te ve hem de televizyon programımda yayınladım.

Böylece de bu başkonsolos ile tanışma fırsatı ve ihtiyacı olmamıştı.

Sonradan yapmış olduğum araştırmada, Mehmet Ali Tenikalp adının, 6-7 Eylül olaylarında adının geçtiğini öğrendim. 6-7 Eylül Olayları öncesinde, Atatürk’ün doğduğu eve atılan bombanın provakosyon olduğunu iddia eden Yunanlılar, bu bombanın, Selanik’te Başkonsolos Yardımcısı olan Mehmet Ali Tenikalp tarafından Türkiye’den çanta içinde getirildiğini ve Hasan Uçar adlı kavas tarafından bahçeye atıldığını öne sürüyorlardı.

Değerli Okurlarım,

Başkonsoloslar hakkında pek çok haber yazmışımdır.
Bu Başkonsoloslardan Erkut Onart’ın vefatı üzerine yazdığım uzun bir yorumda, Başkonsoloslar ile aramda geçenleri dile getirmiştim.
İsterseniz o yazıyı da sizlere sunayım. Geçmişte neler yaşandığını sizler de öğrenmiş olursunuz.

RAHMETLİ OLAN BAŞKONSOLOS ERKUT ONART’IN ARDINDAN…

25 Temmuz 2021 

Afbeelding met boom, persoon, buiten, person Automatisch gegenereerde beschrijvingİlhan KARAÇAY yazdı:

Hollanda’da görev yapmış Başkonsolosların en iyilerinden biriydi.
En iyilerin başında gelenlerden biri de Orhan Ertuğruloğlu’ydu.
Kavgalı olduğum Başkonsoloslar arasında, Selanik’teki Atatürk Evi’nin bombalanmasında, Yunanlılar’a göre rolü olduğu iddia edilen, Deventer Başkonsolosumuz Mehmet Ali Tekinalp vardı.

Bir başka kavgalım, Rotterdam olayları için ‘Basit bir sokak kavgası’ diye rapor veren Başkonsolos Namık Aykaç idi.

de, halihazırda görev yapan Rotterdam Başkonsolosumuz Aytaç Yılmaz ile limoni bir ilişki hikâyemiz var.

(Yazıların altında, Hollanda ‘da görev yapmış tüm Türk Büyükelçilerin ve Başkonsolosların listesini bulacaksınız)

Afbeelding met tekst, persoon, binnen, person Automatisch gegenereerde beschrijving

Ana akım ve sosyal medyada okumuş olacağınız gibi, Rotterdam’da Başkonsolos olarak görev yapmış olan Erkut Onart yaşamını yitirmiştir.

Yine okumuş olabileceğiniz gibi, 1994-1999 yıllarında görev yapmış olan rahmetli Erkut Onart için haberlerde, ‘çok sevilen bir Başkonsolostu’ ibareleri yer alıyordu.

Erkut Onart için kullanılan bu ibareye ben de yürekten katılıyorum.

Hollanda’da görev yapan Büyükelçi ve Başkonsoloslarımız arasında ayrım yapmadan şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ankara’da Dışişleri’nde yetişmiş olan ve yurtdışına gönderilen görevlilerimizin hemen hemen tamamı, üstlendikleri görevleri ve taşıdıkları ünvanları hakkıyla taşımışlardır.

Dışişlerinde yetişmiş olmanın kazandırdığı görgü ve kurallar ile, toplumu kucaklayan bu değerler, yabancı misyonlarda da kendilerini kabul ettirmişlerdir.

Velhasıl, her biri pırıl pırıl olan bu bireylerimizin yanında, zıt teşkil edecek birkaç istisna olacaktır elbette…

Ben bu istisnaları size korkmadan anlatacağım.

Ama önce, istisna dışındaki gerçek değerlerimizden bir kaç isime bakalım:
Rahmetli olan Erkut Onart, bizde öyle derin izler yaratmıştır ki, bunu izah etmek için bir örnek vermek gerekecektir.

Erkut bey, diğerlerinin de yaptığı gibi, bizleri toplayıp bir veda toplantısı yapmıştı, Hepimiz buruk bir şekilde ayrıldıktan sonra, bizim için ayrıcalıklı olan bu insana karşı bizim de bir jest yapmamız gerektiğini düşündüm.

Derhal gazeteci dostlarımı teker teker aradım ve Erkut beye, Hollanda’daki Türk gazeteciler adına bir veda yemeği vermeyi teklif ettim. Dostlarım bunu memnuniyetle kabul edince, inisiyatifi ele aldım ve şimdilerde, Amadi Park ve Amadi Panorama otellerini çalıştıran Ertuğrul Dalkıran’ın, o zaman Amsterdam’da ün yapmış Turquoise Restaurant’ında bir yemek verdim.

Anlıyacağınız, bir gazeteci grubunun bir Başkonsolosa veda yemeği vermesi belki de dünyada bir ilktir. İşte Erkut Onart bey böylesi sevilen bir başkonsolostu.

Sevilen Başkonsoloslar denince, Deventer’de bir dönem Konsolos, iki dönem de Başkonsolos olarak görev yapan Orhan Ertuğruloğlu’nu da listeye koymak lâzım.

Bir Hollandalı ile evlenen ve Hollandacayı ana dili konuşup yazan Ertuğruloğlu için yazılacak çok işey var. Ama bunu bir başka zamana bırakma sözü vererek, biraz da birkaç zıt kişiden söz edeyim. Yani biraz dedikodu yapayım.

IRKÇI SALDIRILARA, SOKAK KAVGASI DİYEN BAŞKONSOLOS

55 yıldır görev yaptığım Hollanda’da, tesadüf ya, Rotterdam’a ilk gelen Başkonsolos Ali Namık Aykaç ile, gider ayak bozuşmuştum. (Başkonsolosluk daha önce Lahey’deydi)

Bozuşma nedenimiz şuydu:

Malum 1972’de Rotterdam olayları, tüm dünyada Hollanda’ya puan kaybettiren olaylardı.

Bir hafta süren ve yaralanıp hastanelere yatırılan Türkler olduğu halde, Başkonsolos Ali Namık Aykaç, özellikle benim Hürriyet’te yayınlanan haberler nedeniyle ayağa kalkan parlamentoya bilgi vermesi gerekenlere, ‘Burada yaşananlar adi bir sokak kavgasıdır’ şeklinde bir rapor sunmuş.

Zamanın Çalışma Bakanı Ali Rıza Uzuner de mecliste ‘Rotterdam’da yaşananlar adi bir sokak olayıdır. Medya abartıyor’ gibi laflar etmişti.

Afbeelding met tekst, krant Automatisch gegenereerde beschrijving

Bunun üzerine gazetem benden ille de yaralı fotoğrafı istemişti. Ünlü parlamenterimiz Nebahat Albayrak çocuk iken yaşanan olaylarda, amcası Mustafa Albayrak, başına yediği bir taş darbesi ile komaya girmiş ve hastaneye yatırılmıştı.

Akla gelemeyecek atraksiyonlar yaparak girdiğim hastanade Albayrak’ın fotoğrafını çektim ve birkaç yaralı fotoğrafıyla birlikte, haber atlatma lüksünü hiçe sayarak, hem Türk medyasına ve hem de Hollanda medyasına dağıttım. Böylece hem Rotterdam Başkonsolosumuza ve hem de Bakanımıza gerekli cevabı vermiştim.

Afbeelding met tekst, krant Automatisch gegenereerde beschrijving
Rotterdam olayları Hollanda gazetelerinde de boy boy yer alıyordu. Trouw gazetesi, Türk Bakan Uzuner, yaşananların ırkçı saldırı olmadığını düşünüyor’ başlığını kullanmıştı.

Başkonsolosomuzun bir skandal hareketi daha vardı.
Hollanda medyası kendisine, ‘Ne yapmayı düşünüyorsunuz’ diye soru yöneltince, ‘Benim tayinim çıktı yarın gidiyorum, benden sonra gelecek olana sorun’ diye yersiz ve saçma bir cevap vermişti.

MEDYAYI ÖNEMSEMEYEN BAŞKONSOLOS

Hollanda’ya gelmiş 33 Başkonsolos içinde (16 Rotterdam, 14 Deventer, 3 Amsterdam) sadece dördü ile aramız limoni olmuştu. Bunlardan biri de, Deventer’deki ilk konsolosluğumuzu açmaya gelen Mehmet Ali Tenikalp (Tekinalp değil), tanışmadan bozuştuğum kişi oldu.

Yıl 1976. Hollanda’da ikinci bir Başkonsolosluğun açılması için yıllarca verdiğimiz mücadele semeresini vermiş, ‘Amsterdam mı olsun, Utrecht mi Olsun, Arnhem mi olsun, Eindhoven mi olsun’ sorularından sonra, Deventer’de açılmasına karar verilmişti.

İlk tayin edilen Başkonsolos da Mehmet Ali Tenikalp olmuştu. Eşi ile birlikte Hollanda’ya gelen bu çift, Deventer’de bir otelde konaklarken, Başkonsolosluk olmaya lâyık bir yer aramaya başlamışlardı. Kulaktan dolma söylemler ile bazı adresler için, ‘beğenilmediğini’ duyuyorduk.

aylar geçmişti ama, bir yanda Hürriyet’e, bir yandan TRT’ye çalışan ve bir yandan da Hollanda Televizyonu NOS’ta Pasaport adlı program yapan bir gazeteci olarak, Başkonsolosumuz ile tanışamamıştım.

Hem tanışmak ve hem de konsolosluk için yer aramanın ne aşamada olduğunu öğrenebilmek için, Başkonsolosu kaldığı otelden telefonla aramıştım. Santral görevlisinden Başkonsolos ile gürüşmek istediğimi söyledim.

Telefona önce Başkonsolosun eşi çıktı. Özür dileyerek kendimi tanıttım ve Başkonsolos ile ile görüşüp görüşemeyeceğimi sordum.

Başkonsolosun eşi ‘Bir dakika ‘ dedikten az sonra, ‘Buyurun’ diye bir ses duydum.

‘İyi günler sayın Başkonsolosum, ben İlhan Karaçay’ dedikten sonra duyduğum söz şuydu: ‘Kimmiş efendim bu İlhan Karaçay?’

Çok şaşırmıştım ama, ‘Afedersiniz ben Hürriyet muhabiriyim’ deyince de, öyle bir tavırla karşılaştım ki, anlatmakta zorlanırım.

Birincisi; 5-6 aydır Hollanda’da bulunan bir Başkonsolosun, medya ile tanışma geleneğini yerine getirmediği gibi, Hürriyet ve TRT’ye muhabirlik yapan, Hollanda televizyonunda da Türkler için program yayınlayan İlhan Karaçay ismini tanımıyor olması mümkün değildi tabii. Ama Başkonsolos nedense bu yakışıksız tavrı tercih etti.

Tabii ki, yaptığımız bu görüşmeyi, gazetecilik alışkanlığı ile banda almıştım. Gelişmeler hakkında bana bilgi vermekten kaçınmakla kalmayan ve rencide eden Başkonsolosun bu tavrını hem Hürriyet’te ve hem de televizyon programımda yayınladım.

Böylece de bu başkonsolos ile tanışma fırsatı ve ihtiyacı olmamıştı.

Sonradan yapmış olduğum araştırmada, Mehmet Ali Tenikalp adının, 6-7 Eylül Olaylarında adının geçtiğini öğrendim. 6-7 Eylül Olayları öncesinde, Atatürk’ün doğduğu eve atılan bombanın provakosyon olduğunu iddia eden Yunanlılar, bu bombanın, Selanik’te Başkonsolos Yardımcısı olan Mehmet Ali Tenikalp tarafından Türkiye’den çanta içinde getirildiğini ve Hasan Uçar adlı kavas tarafından bahçeye atıldığını öne sürüyorlardı.

VATANDAŞ’A SİLAH ÇEKEN BAŞKONSOLOS

Evet yanlış okumadınız, Rotterdam’da, hem de çok iyi dostluk kurduğum bir Başkonsolos vardı ki, makamında vatandaşa silah çektiği gibi, bu vatandaşı polis çağırarak karakola çektirmişti.

Vatandaş haksız ve kaba olabilirdi. Ama o vatandaş, karakoldan çıktıktan sonra beni aradı ve devletimizi temsil eden Başkonsolosun, kendisini Türk toprağı sayılan Başkonsolosluktan Hollanda polisi tarafından sürüklenişini anlatmıştı.

O Başkonsolosun adını açıklamak istemiyorum. Kendisini telefonda aradığım zaman, nedense bana da ters davrandı. O sırada Lahey’de Basın Müşavirliği yapan dostum rahmetli Ajlan Akınc’yı aradım ve durumu izah ettim.

Konuyu Hollanda televizyonundaki akşam programıma yetiştireceğimi söyledim. Durum Büyükelçimize anlatılınca, Büyükelçimiz, Hollandalılara mahcup olmamak için, böyle bir haber yapmamamı rica etmiş.

Ben de ‘Peki, o zaman Hollanda televizyonunda yayınlamayacağım ama Hürriyet’te yayınlayacağım’ dedim ve öyle de yaptım.

ROTTERDAM BAŞKONSOLOSLUĞUNDAKİ TATSIZ OLAY

Bugünkü yazımın tam bir dedikoduya dönüşmesi için bir hikâye daha anlatmam gerekecek.

Şu anda Rotterdam’da görevde olan Başkonsolos Aytaç Yılmaz’ın, belki de farketmeden yaptığı bir hareket çok zoruma gitmişti. Bu konuyu sizlere anlatabilmem için, medya mensubu dostlarıma yazdığım mektubu sizlere de sunmakla yetineyim.

Sadece Hollanda’daki Türk medya mensuplarına gönderilen ve medyaya yansımayan mektubum, tabii ki Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli’ye de gönderilmişti.

Bu duruma üzüldüğünü belirten Büyükelçimiz, ‘Aranızı bulayım mı’ diye bir teklifte bulunmuştu ama ben, ‘Çok önemli değil, bir gün biz kendi aramızda bu sorunu çözeriz’ demiştim. Ama ne yazık ki bugüne kadar Başkonsolos Aytaç Yılmaz tarafından bir yaklaşım olmadı.

Rotterdam Başkonsolosumuz Aytaç Yılmaz ile yaşanan olayı, medya mensuplarına gönderdiğim alttaki yazıda okuyunuz.

MEDYA MENSUBU DOSTLARIMA ZARURİ AÇIKLAMA

Değerli Dostlarım,
Malumunuz olduğu gibi, bugün (3 Temmuz 2019) Rotterdam Başkonsolosluğumuzda, ‘Profesyoneller Gençlerle Buluşuyor’ temalı bir toplantı vardı. Saat 16.30’da başlaması gereken toplantının söyleşi konuğu, Corendon’un sahiplerinden Atilay Uslu idi.

Ben şahsen, bir saatlik yol için, iki saat önceden yola çıktım ve ancak 16.30’da varabildim.

Trafik her yerde çok yoğundu. Bu nedenle Amsterdam’dan yola çıkan Atilay Uslu da trafik nedeniyle geç geleceğini bildirdi. Yapılacak bir şey yoktu. Atilay’ı bekleyecektik.

Afbeelding met binnen, persoon, vloer, kamer Automatisch gegenereerde beschrijving

Başkonsolosun daveti üzerine toplantıya gelen medya mensupları, salonun bir köşesinde Başkonsolosun gelişini bekliyorlardı. Ne var ki Başkonsolos, bu gruba bir selam bile vermeden mikrofonu eline aldı ve ‘Evet başlıyoruz’ diye konuşmaya başladı.

Ne var ki gözlerimiz, toplantıya bizi davet eden Rotterdam Başkonsolosumuz Aytaç Yılmaz’ı aradı. Saat 17.00’de asistanına Aytaç beyi sorduğum zaman ‘Odasında’ yanıtını aldım.

Medya mensupları olarak bir köşede koltuklarda oturuyor ve çayımızı içiyorduk.

Saat 17.30 oldu ama Aytaç bey hâlâ ortalıkta yoktu.
Saat 17.40’ta Atilay beyin konsolosluğa ulaştığı haberini aldık.
Saat 17.45’te Aytaç bey göründü ve bize doğru göz ucuyla baktıktan sonra asistanlarına ‘Ne yapıyoruz’ diye seslendi ve sonra da eline mikrofonu alarak konuşmaya başladı.

Bize bir ‘Merhaba’yı esirgeyen Aytaç beyin, bizim kendisine yanaşmamıza ve bir ‘Merhaba’ dememize fırsat vermeden konuşmaya başlaması bize biraz manidar geldi.

O anda yanımda oturan Yavuz Nufel’e, ‘Bizi davet eden Başkonsolos, bizden bir merhabayı bile esirgiyorsa, bizim burada ne işimiz var’ diyerek derhal salondan çıktım.

Sonradan öğrendiğime göre, benden sonra Zeynel Abidin Kılıç ve Yavuz Nufel de salondan ayrılmışlar.

Bizim bu hareketimize ister protesto deyin, ister boykot.
Ben şahsen, Başkonsolosumuz bu davranışını ikna edici bir şekilde izah etmediği sürece, kendilerinin hiçbir davetine ve etkinliğine katılmayacağım.

Zira, bir devlet büyüğü olarak saygı duyduğumuz Başkonsolostan, duyurularını ve etkinliklerini takip edip yayınlayan medya mensuplarına karşı saygı beklemek hakkımızdır sanırım.

Bugünkü haberi ne mi yapacağız?
Tabii ki en iyi fotoğraflarla en güzel şekilde servise koyacağız.
Hepinize sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
İlhan

İşte böyle değerli okurlarım. 55 yıl gazetecilik yaptığım Hollanda’da, yukarıda anlattıklarım da yaşandı.

Dilerim, toplum için görev yapan herkesin ardından güzel şeyler konuşulur ve anlatılır…

HOLLANDA’DA ÜÇ KONSOLOSLUKTA GÖREV YAPAN BAŞKONSOLOSLARI VE BÜYÜKELÇİLERİ ALTTA SUNUYORUM:

Rotterdam Başkonsolosluğu’nda görev yapan Başkonsoloslar

Ali Namık Aykaç
Ali Namık Aykaç 1.1.1968-1.1.197

İlhan Akant
İlhan Akant 1.1.1972-1.1.1974

Mehmet Saip Sungurtekin
Mehmet Saip Sungurtekin 1.1.1974-1.1.1975

Bedrettin Tunabaş
Bedrettin Tunabaş1.1.1975-1.1.1978

Kemalettin Demirer
Kemalettin Demirer 1.1.1978-1.1.1982

Zübeyir Bensan
Zübeyir Bensan1.1.1982-1.1.1986

Cihat Alpan
Cihat Alpan 1.1.1986-1.1.1990

Ali Üstün
Ali Üstün 1.1.1990-1.1.1994

Erkurt Onart
Erkurt Onart 1.1.1994-1.1.1999

Serpil Alpman 1.1.1999-1.1.2001

Sına Yurtoğlu
Sına Yurtoğlu 1.1.2001-1.1.20

Ahmet Akif Oktay 1.1.2005-1.10.2007

Esen Altuğ
Esen Altuğ 1.10.2007-1.10.2011

Togan Oral
Togan Oral 1.10.2011-15.9.2

Sadin Ayyıldız
Sadin Ayyıldız 1.10.2015-10.8.201

Aytaç YILMAZ
Aytaç YILMAZ 31.8.2018-

DEVENTER Başkonsolosluğu’nda görev yapan Başkonsoloslar

Mehmet Ali Tenikalp
Mehmet Ali Tenikalp 1.9.1976-12.7.1979

Sadettin Nurgün
Sadettin Nurgün 15.9.1979-27.1.1981

Faruk Celiloğlu
Faruk Celiloğlu 30.1.1981-15.10.1983

Volkan Çotur
Volkan Çotur 1.10.1983-19.1.1987

Erol Alptekin
Erol Alptekin 20.1.1987-28.9.1990

Nazım Dumlu
Nazım Dumlu 30.9.1990-16.9.1994

A. Funda Tezok
Funda Tezok 28.9.1994-16.9.1996

Orhan Ertuğruloğlu
Orhan Ertuğruloğlu19.9.1996-16.8.2000

Ömür Şölendil
Ömür Şölendil 1.9.2000-15.8.2002

Orhan Ertuğruloğlu
Orhan Ertuğruloğlu 1.9.2002-15.8.2006

Hidayet Eriş
Hidayet Eriş 1.9.2006-3.11.2008

Nihat Erşen
Nihat Erşen 15.11.2008-1.11.2012

Yunus Belet
Yunus Belet 10.1.2013-1.9.2014

Zafer Ateş
Zafer Ateş 5.9.2014-1.8.201

Afbeelding met kleding, persoon Automatisch gegenereerde beschrijving

Tuna Yücel Modrak 12.3.2018-

Amsterdam Başkonsolosluğumuzda görev yapan Başkonsoloslarımız

Afbeelding met persoon, muur, person, binnen Automatisch gegenereerde beschrijving
Muhittin Ahmet Yazal 17.9.2013-16.8.2015

Afbeelding met persoon, lucht, person, buiten Automatisch gegenereerde beschrijving
Tolga Orkun 1.9.2015-17.8.2018

Afbeelding met persoon, person, kostuum, muur Automatisch gegenereerde beschrijving
Engin Arıkan 30.8.2018-

Lahey’e Büyükelçi olarak atananlar

Yahya Karaca Paşa 28.12.1859-

Kostaki Muzurus Paşa 28.9.1861-

Murat Efendi 26.6.1877-

Yahya Karaca Paşa 26.9.1881-

Yahya Karaca Paşa1.1.1891-

Alexandr Karatodori Efendi 4.8.1894-24.4.1895

Abdülhak Hamit Bey (Tarhan) 24.4.1895-

Misak Efendi17.2.1898-

Misak Efendi 3.6.1909-

Nusret Sadullah Bey (Ayaşlı)1.5.1915-1.11.1922

Mehmet Esad Bey (Atuner)1.11.1922-28.2.1923

Mehmet Esad Bey (Atuner) 22.6.1924-19.7.1928

Aali Bey (Türkeldi) 20.7.1928-14.11.1929

Esad Cemal Bey 14.12.1929-

Nuri Bey (Batu) 30.8.1931-5.8.1935

Abdullahad Akşin 5.8.1935-3.5.1938

Ahmet Cevad Üstün 12.5.1938-17.8.1939

Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1.10.1939-4.7.1940

Aali Türkeldi 26.6.1946-4.4.1948

Nedim Veysel İlkin 28.4.1948-17.9.1948

Abdullah Zeki Polar 25.6.1949-16.4.1955

Turgud Aytuğ 7.4.1955-14.3.1957

Selahaddin Arbel 15.3.1957-29.4.1961

Fuat Kepenek 27.6.1961-10.9.1964

Reşad Erhan 24.10.1964-10.5.1966

Vahit Halefoğlu
Vahit Halefoğlu 30.5.1966-28.11.1970

Daniş Tunalıgil
Daniş Tunalıgil 30.11.1970-2.11.1973

Oktay Cankardeş 22.11.1973-8.7.1978

Özdemir Benler
Özdemir Benler 16.7.1978-17.8.1982

Filiz Dinçmen
Filiz Dinçmen 24.9.1982-2.11.1984

Ayhan Kamel
Ayhan Kamel 1.12.1984-18.12.1986

İsmet Birsel
İsmet Birsel 23.12.1986-15.6.1989

Bilgin Unan
Bilgin Unan 18.6.1989-1.8.1991

Zeki Çelikkol
Zeki Çelikkol 10.8.1991-29.2.1996

Baki İlkin
Baki İlkin 1.3.1996-17.4.1998

Bilgin Unan
Bilgin Unan 29.4.1998-19.1.2000

Aydan Karahan
Aydan Karahan 26.1.2000-1.4.2003

Tacan İldem
Tacan İldem 16.4.2003-29.12.2006

Selahattin Alpar 1.1.2007-15.8.2009

Uğur Doğan
Uğur Doğan 24.8.2009-30.11.2013

Sadık Arslan
Sadık Arslan 14.12.2013-1.4.2017

Afbeelding met person, persoon, kostuum, binnen Automatisch gegenereerde beschrijving
Şaban Dişli 23.9.2018-

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Öğretim görevlisi Saltuklu Kanyonu'nun tanıtımı için soğuk havada yüzdü

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.